Güneş; 9 yaşında hobi amaçlı başladığı müzik eğitiminde nefesli, tuşlu, telli, yaylı ve vurmalı gruplarından 95 enstrümanla her tür müzikte uğraş verdi.
Müzikle amatör olarak ilgilenip, Mühendis olmayı hedefleyen Güneş’in, konservatuvar serüvenine başlaması da hayli ilginç oldu.
Annesinin 2010 yılında yılbaşı hediyesi olarak aldığı 95. enstrüman olan piyanoya tutkuyla bağlanması, müziğe ilgisinin yoğunlaşması ve başarısının artması sonrasında, 7. sınıfta öğretmenlerinin müzikteki özel yeteneği nedeniyle konservatuvar eğitimine yönlendirmesi sonucu konservatuvara girmeyi amaçladı.
Konservatuvar Öğretmenleri ile görüşmelerde; 15000 kişide bir görülen “absolut kulak” olduğu, ancak konservatuvar başlangıç zamanını geçirdiği için “solfej” sınavında ve piyanoda neredeyse imkansız bir başarıdan sözedildi. Çünkü; birçok öğrenci 5-7 yaşında piyano eğitimine başlarken; Güneş 13 yaşında piyanoya başlamıştı. Üstelik hobi amaçlı olduğu için aldığı hiçbir eğitim akademik seviyede olmamıştı.
Ancak, yeteneğinden emin olan öğretmenlerinin ısrarı ile 7. Sınıf mart ayında konservatuvar seviye sınavı hazırlığına başladı.
Konservatuvara başlama sınıfı ilkokul 1. Sınıfta “yarı zamanlı” eğitimle başlayıp, 4. Sınıfta tam zamanlı eğitime geçilmesidir. Güneş 8. Sınıfta, oradaki öğrencilerin solfej ve çalgı programlarını başararak bu geçişi gerçekleştirdi.
Öğretmenleri, en fazla klarnette ön plana çıkması nedeniyle konservatuvarda klarnet eğitimini önerdi. Konservatuvar öğretmenleri de, klasik müzik eğitimi olmadığı halde “yoğun bir çalışma ile kazanma ihtimalinin yüksek” olduğunu söylediler.
Piyanoda ise; “kazanması imkansız ve hayal” olarak değerlendirildi. Buna rağmen Güneş en fazla piyano çalmayı istediğinden, piyano eğitimine yoğunlaştı.
İnançlı bir çalışma döneminden sonra, piyanoda mart-mayıs dönemi 3 aylık bir sürede sonat çalmayı başararak, öğretmenlerini şaşırttı.
Konservatuvar eğitim kuralında yalnızca bir enstrümandan sınava girilebilmesine rağmen, Güneş Konservatuvar Kurulu’nun özel kararı ile hem piyano hem klarnetten sınava girdi ve her ikisini de başardı.
Hem İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, hem de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Devlet Konservatuvarı’nda her iki enstrümandan girdiği seviye sınavlarını üstün derece ile başararak her iki konservatuvarda eğitim hakkı kazandı.
Tam zamanlı eğitimde tercihini MSGSÜ piyano olarak yapan Güneş, klarnet eğitimini de akademik olarak sürdürmek istedi ve konservatuvar eğitim tarihinde ilk olarak, yine özel bir kararla yarı zamanlı olarak klarnet eğitimine başladı. Altı yıllık klarnet eğitimini iki yılda tamamlayarak sertifikasını aldı.
“Mimar Sinan GSÜ Genç Orkestrası” nda “klarnet sanatçısı” olarak Şef Gürer Aykal ve Şef Erhan Torlular yönetiminde konser verdi.
2013 yılında konservatuvar solist seçme sınavını birincilikle kazanarak, Mimar Sinan GSÜ Genç Orkestra “piyano solisti” oldu.
2014 yılında katıldığı “Uluslararası Pera Piyano Yarışması”nda ”En iyi Türk Besteci yorumcusu” ödülünü kazandı.
Klasik müzik öğrenimine devam ederken, Türk müziğine de ilgi duydu. Piyano ile tasavvuf müziği de dahil olmak üzere, Türk müziği alanında çalışmalar yaptı. Türk müziğindeki ses sistemini anlayabilmek için kanun öğrenmeye başladı. Liseyi bitirince Türk Müziği okumaya karar verdi. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Kompozisyon bölümünü yetenek sınav puanında birincilikle kazandı.
Komalı özel piyano ile Türk müziği sazlarıyla icralar gerçekleştirdi. Kemençe, kanun, ney, bağlama, keman, klarnet, rebap, yaylı ve mızraplı tambur, viyolonsel gibi enstrümanlarla piyano düetler yaptı. Bunları konserlerinde sundu.
Çeşitli formlarda besteler yaptı. Attila İlhan Vakfına telif için başvurduğu bestesi çok beğenildi. Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapılacak “Attila İlhan’ın 10. Ölüm Yılı Anma Gecesi”nde bu besteyi sunacaktır.
Halen İTÜ de Türk müziği alanı yanında, klasik müzikte piyano eğitimine devam etmektedir. Lisans 1 öğrencisidir
Müzikte hedefi; Türk tarihindeki klasikleri, Farabi’den bu yana, Hafız Post, Itri, Dede Efendi, Osmanlı Sultanlarının besteleri, Osmanlıda Batı müziği üzerine piyano ile çalışmalar yapmak ve bunları piyano ile dünya festivallerinde icra etmektir.
Hali hazırda repertuarında;
· Klasik müzikte; Bach envansiyonlar, prelüd/füg ve suitleri, Haydn, Beethoven ve Mozart sonatlar, Chopin vals, nocturne ve mazurkaları, Debussy, Brahms, Mendelssohn, Schumann eserleri,
· Türk sanat müziği, Türk halk müziği, Türk tasavvuf müziği, Film ve dizi müzikleri, pop ve caz müziğinden örnekler bulunmaktadır.